1 Mayıs 2011 Pazar
16 Ocak 2011 Pazar

Sana lanetler mi yağdırmalıyım, yoksa yolun açık olsun mu demeliyim...
Yok bu çok fazla, dilerim Allah'tan bensiz gittiğin hiçbir yol açık olmasın...
Sensiz aldığım nefes nefes değilken, bensiz aldığın nefes nefes olmasın...
Yok bu da çok fazla...
...Ben kıyamam ki sana...
Ben sadece geride bıraktığın bu beceriksiz kalp için yalvarıyorum...
gel unuttur bana seni..
Kahraman Tazeoğlu
19 Aralık 2010 Pazar
18 Aralık 2010 Cumartesi
2 Kasım 2010 Salı
2 Ağustos 2010 Pazartesi

29 Temmuz 2010 Perşembe
Kara Sevda
hasret icimde alev yanar bu gönlüm
sevdiğimi verin bana divane gönlüm
ondan başkasına canım bakmaz gözlerim
bu benim ki Kara Sevda bitermi bilmem
birgün olur derdim derman bulurmu bilmem
bekliyorum yollarını dönermi bilmem
bir kez olsun görebilse yari gözlerim
sevdan ile yanar gönlüm, bak ne haldeyim
durmaz akar gözyaşlarım seller gibiyim.
sevdiğimi verin bana divane gönlüm
ondan başkasına canım bakmaz gözlerim
sevdiğimi verin bana mecnun gibiyim
ondan başkasına canım bakmaz gözlerim
bu benim ki Kara Sevda biter mi bilmem
birgün oulr derdim derman bulur mu bilmem
bekliyorum yollarını dönermi bilmem
bir kez olsun görebilse yari gözlerim
-Arzu-
Terketmedi Sevdan Beni..
4 Temmuz 2010 Pazar
doğum günün kutlu olsun....
Hayaldin, gerçek oldun.
Belki de bir rüyaydın.
Sevilen sendin ya hani, sevgiliydin ya…
Rüyaydın ve bittin işte. Ben uyanır uyanmaz ayrılık geldi.
Korktuğu başına gelirmiş insanın.
Bittin , bütün güzelliğinle...Yine hayal oldun.
Aslında şimdi acı bir hatıra oldun.
Özlenen , sevilen
Ve hala inadına beklenen sevgili.. !
20 Haziran 2010 Pazar
7 Haziran 2010 Pazartesi
28 Mayıs 2010 Cuma
yüksek sadakat kaybettim seni
Ne kadar aci bir şey
Sevdiğin insanı kaybetmek
Tam herşey güzel olacak derken
Sonsuza dek yitirmek
Sevmek acıtıyor yüreğimi
Dönüşü yok bunun besbelli
Sonunu bile bile seni kaybetmek
Yitirilen bir aşkın en güzel hikayesi
Kapattım yüreğimi artık acılara
Sonu belli olmayan oyunlara
Gizli saklı kalan her anıya
Kapattım…
Kaybettim seni en güzel anında
Aşkın bütün olurlarında
Yazdığım bu şarkıyla
Kaybettim seni…..
27 Aralık 2009 Pazar
Dedi ki...
13 Ağustos 2009 Perşembe
11 Ağustos 2009 Salı
AYRILIGA SÖZÜM VAR UNUTMUYCAM SENİ
gözlerinin tuzu yakmaya başlar önce yüzünü
yüzün yanar sanırsın oysa yanan yüreğindir
ızdırabını çektiğin nedir yaşadığın mı yaşayıpta hayatından
atamadığınmı
gene yalnızlığa oynuyorsun zarlarını...bu kumarı kaybetmek için oynuyorsun içim acıyor sanki binlerçe bıcak yarası var vucudumda binlerce acı gücümün yetmediği bir acı ne çığlık atacak nede ağlayacak gücüm var .......susmak ........bütün acıların çığlık çığlığa haykırırken susmak ...........ellerin soğukmu ......sesin duyulmaz olur hayatmı hırsız ..kadermi hırsız ..senden çaldığı sadece bir sevgimi
gelmişinmi geçmişinmi geleceğinmi ..rüyalarındaki sıcaklıkmı senden çalınan seni bu soğukluktan kurtaracak kibrirtlerin yokmu yokmu herkibrite sakladığın hayallerin soğukluğa teslim ediyorsun herşeyini yaraların uyuşuyor acılar hisedilmiyor dönüp kendine baksan kan revansın şuursuz bir acısızlık hisedebilmek .......senden çaldığı budur hayatın hisedebilmek......keşke sengibi unutabilsem herşeyi:(
1 Ağustos 2009 Cumartesi

Özlem nedir bilir misin?
Özlem
Buğulanan camlara
Adını yazmaktır
Özlem nedir bilir misin?
Özlem
Uzaklara bakınca
Gözlerinin yaşlanmasıdır
Özlem nedir bilir misin?
Özlem
Sevdiği yağmurda
Aptalca ıslanmaktır
Özlem nedir bilir misin?
Özlem
Yatağa girince yabancı diye
Başını yastığa koymamaktır
Özlem nedir bilir misin?
Özlem
Gördüğün herkesi
Sana benzetmektir
Özlem nedir bilir misin?
Özlem
Gelmeyeceğini bilmene rağmen
Her yeni güne umutla başlamaktır
Özlem nedir bilir misin?
Özlem
Adını sayıklayarak
Ölümü beklemektir
31 Mayıs 2009 Pazar

Sanki bugün herşey farklı
Sanki bu ev benim değil
Bu nefes bana zararlı
Alışmaya çalışmak diye birşey yok
Alışmak zorundayım
Üzülmemek diye birşey yok
Üzülmem gerek
Severek unutmak olur iş mi
Bilerek uçuruma önden atlanır mı ki
Kaybettiğinin yerine ne koysan dolmaz
Boş bırakacağım yerini hep bomboş
-yalın-
14 Mayıs 2009 Perşembe
bence sen de herkes gibisin
artık bir sihirsiz nefes gibisin.
şimdi ta içinde bomboş kalbimin
akisleri sönen bir ses gibisin.
maziye karışıp sevda yeminim,
bir anda unuttum seni, eminim
kalbimde kalbine yok bile kinim
bence artık sen de herkes gibisin
gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
onlardan kalbime sevda geçmiyor
ben yordum ruhumu biraz da sen yor
çünkü bence şimdi herkes gibisin
yolunu beklerken daha dün gece
kaçıyorum bugün senden gizlice
kalbime baktım da işte iyice
anladım ki sen de herkes gibisin
büsbütün unuttum seni eminim
maziye karıştı şimdi yeminim
kalbimde senin için yok bile kinim
bence sen de şimdi herkes gibisin
nazım hikmet ran
5 Mayıs 2009 Salı
Med-CeziR

19 Nisan 2009 Pazar
Vazgeçilmezimdin...
23 Mart 2009 Pazartesi
Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim!

15 Mart 2009 Pazar
Mecburî Ayrılıklar

Ne sen ne ben..
engelleyemedik..
sadece kabul etmek zorunda kaldık..
sessiz..sedasız..
kabul ettik..
sözler..davranışlar..
bunların da bir önemi yoktu..
sadece ayrılık gerekiyordu..
Mecburi ayrılıktı..
ilerisi olmayan..
ardında çok iz bırakan bir ayrılık..
ne sen..ne ben..ne de biz..
artık geride sadece bir anı kaldı..
ayrılığın ardından..
biz mazi olduk..
İDAL
12 Mart 2009 Perşembe
Külün içinde saklı ateş

Bazen ısıtır bu alev, bazen yakar. Olumlu ya da olumsuz bütün hayaller, bütün idealler ve bütün arzular sonuca ulaşmadıkça, hedefini bulmadıkça elbette kül içinde saklanan kor gibi sıcak bekler. Küçük bir esinti, azıcık bir savrulma... Bir hatırlama... Küçük bir dokunuş... Hele içinizi bir yoklayın...
Zamanın hızlı akışı, feleğin hızla dönüşü içinde her şey bizim istediğimiz rengi göstermeyebilir, bizim istediğimiz biçimde tahakkuk etmeyebilir. Bağrımızı yırtmanın, yüreğimizi parelemenin, ciğerlerimizi kan doldurmanın faydası da yoktur üstelik. Bu bir ayrı sınav biçimidir. Tesellisi hep ertelenen bir sınav...
Çoğu insan kendisinin, asıl bulunması gereken yerde olmadığını hisseder. Aslında belki tam da bulunması gereken yerde olduğu için kabullenmek istemez. Çünkü küllenen hayallerine alevlenmeyi bekleyen nice korlar gömmüştür. Bedel ödemeden, yüreğini tutuşturmadan, kendini yakmadan gelinebilecek mertebelerin elbette bir seviyesi vardır; ve bir de yolları çile ile yürünmüş ve kabullenilmiş makamları...
Bütün korların küller içinde gül gül olduğu makamlar... Hayret makamı, aşk makamı, sükûnet makamı, teslimiyet makamı...
İşinizde ve aşınızda, sevincinizde ve kıvancınızda, düşlerinizde ve görüşlerinizde tutuşmayı bekleyen korlar yurt tutmuşsa eğer, eskilerin düstur edindikleri şu beyti teselli babında vird edinmenizi tavsiye ederiz:
Ele girmezse eğer sevdiğimiz
Ne çâre, eldekini sevmeliyiz
Erdem, işte bu asaleti gösterebilmek, kazaya rıza ile cevap verebilmektir. Hele bir düşünün, buraya ağlamaya mı gelmiştik, gülmeye mi; ölüyor muyuz, yoksa doğuyor mu?!..
İskender Pala
5 Mart 2009 Perşembe
yusuf hayaloğlu anısına...

Yusuf Hayaloğlu - Hangi Ayrılık -
Hangi sevgili var ki, senin kadar duyarsız ve kalpsiz
Ve hangi sevgili var ki, benim kadar çaresiz
Hangi ayrılık var ki, böyle kanasın ve böyle acısın
Ve hangi taş yürek var ki, benim kadar ağlasın
Hangi gün karar verdin, küt diye çekip gitmeye
Hangi lafım dokundu sana, böyle inceden inceye
Hangi otobüs söyle, hangi uçak, hangi tren
Seni benden götüren, beni bir kuş gibi öttüren. ..
Hangi kırılası eller dolanır, kırılası beline
Hangi rüzgar şarkı söyler, o ay tanrıçası teninde?
Hangi çirkin gerçek uğruna, tükettin güzel ütopyamızı?
Hangi boşboğazlara deşifre ettin, en mahrem sırlarımızı?
Hangi cama kafa atsam?Hangi kapıyı omuzlayıp kırsam?
Hangi meyhanede dellenip, hangi masaları dağıtsam?
Bende bu sersem başımı, karakolun duvarına vursam.
Kendimi caddeye atıp, arabaların altına savursam.
Hangi tercih beni en hızlı şekilde öldürür?
Hangi şekil öldürmez de, ömür boyu süründürür?
Kayıp ilanı mı versem, şehir şehir dolanmak yerine?
Ödül mü koysam, ölü veya diri seni bulup getirene?
Hangi ayrılık var ki, böyle diş ağrısı gibi durmadanzonklasın?
Hangi cam kesiği var ki, böyle musluk gibi içime damlasın?
Hiç sanmam
Hasta kalbim bunu bir süre daha kaldıramaz
Feriştah olsa, böyle eli kolu bağlı bekleyip duramaz.
Hangi mübarek dua
Hangi evliya tesir eder, seni döndürmeye
Hangi aptal mazeret ikna eder, ateşimi söndürmeye
Olur mu be Olur mu
Bu da benim gibi adama yapılır mı?
Aşk dediğin mendil mi
Buruşturup bir kenara atılır mı
Vefa bu kadar basit mi Alınır mı Satılır mı
Hangi hırsız çaldı, seni yırtık cebimden
Hangi pense kopardı bizi birbirimizden
Hangi uğursuz hamal taşıdı valizini
Hangi çöpçü süpürdü yerden bütün izini
Hangi yaldızlı otel çarşaf serip barındırdı
Hangi süslü manzara seni kolayca kandırdı
Hangi şarlatan imaj böyle çabuk ilgini çekti
Hangi pembe vaadler o saf kalbini cezbetti
Dağ gibi adamı eze eze
Hangi anası tipli parlak çömeze
Hangi alemlerde kahkahanı ettin meze
Hangi yamyamlara yedirdin o masum rüyamızı
Hangi mahluklar çiğnedi el değmemiş sevdamızı
Hangi bıçak keser şimdi benim biriken hıncımı
Hangi mermi dağıtır insanlara olan inancımı
Hangi bekçi, hangi polis artık zapteder beni
Ve Hangi su bağışlatır
Hangi musalla temizler seni
Bu Nasıl Ayrılık ….
1 Mart 2009 Pazar
Yoksun Ya

Yoksun ya
Gençliğimin deli rüzgarları da yok
Ve yoksul düş baharlarım
Neler kalmadı ki sende
Çaresizlik karabasanlarının çıkmazları
Avuntuzus saplantıların açmazları
Deli düşler
Yoksun ya
Kim anlar şimdi bu yüreği
Sensizlikte ne yapılır bilmem ki
Aşkın tepelerinden böyle apansız düşmedim
Ilık tebesusumler vaktine beş kala solan
Kahkahalar gibiyim
Yarısında yutulmuş
Sevinç çığlıkları dolu boğazım
Seni özlemeyi bile yakıştıramıyorum kendime
Yoksun ya
Buruşturulup atılmış mektuplar gibiyim
İçimdeki yürek boşluğuna yoldaş
Gülüşüm bükülü kaldı dudağımda
Sana sargın kalmak vardı gül yüzlü
Bu aşkın üstü
Böyle örtülür müydü
Kahraman Tazeoğlu
25 Şubat 2009 Çarşamba
mutluluk:)
candamarimsin

şarkılardır sevdayı,aşkı,hasreti,özlemi,sevinci,hüznü kısaca hayata ve insana dair ne varsa anlatan...ben de şarklarda bulurum kendimi,şarkılarla ifade ederim sevdamı birçoğumuz gibi...
aşağıdaki şarkı da bunlardan biri...
Senden önce öylesine nefes almış bu beden
Seni beklemişim ben bir ömür boyu
Meğerse hiç bilmeden
En büyük aşkımdın belki ama
En büyük korkumdun bir yandanda
Ya bir gün biterse bu aşk diye
Ağlıyorum her gece
Ben senin kalbinde hayat buldum
Sen alın yazım ilkbaharımsın
Yokluğun sanki kıyamet gibi
Sevgilim sen benim CANDAMARIMSIN...

20 Şubat 2009 Cuma
son fasıl

Ürkek yüreğim sevdanı taşımaya korktu
Sebebsiz değildi oysa korkularım
senin gidişinle yok olacaktı tüm ihtimaller noktalanacaktı herşey...
Yüreğim yer yer isyanlarda hala
Sensizliğin içinde yine sensiz kalmaktan korkar...
Evet ayrıyız seninle,göremiyorum yüzünü belki ama hala aynı yerlerden bakabilme ihtimalimiz var yıldızlara
ve belki aynı yerde aynı dilekleri dileme şansımız var...
Bu son fasıl ey yar!
Gidişinin ardından şimdi hüzzam bir şarkıyı mırıldanıyor yüreğim
Duyuyor musun ey yar!seni söylüyor...sana söylüyor... susuşlarımı anlatıyor...
sebebsiz değildi oysa susuşlarım
susmalarım bile çığlık çığlığa seni haykırıyordu
sen duymuyordun ey yar!
şimdi bu son fasıl! dön ve bak son defa...
nar-ı hicranla yakma yaralı gönlümü
bu yolun sonu çıkmaz,bu yolun sonu hüsran bilirim ama...
sonunda vuslat olmasa da.
Bil ey yar! ben seni çok ama çok sevdimm...
19 Şubat 2009 Perşembe
anla

Belki bu kadar benligimin icinde
Ama benim olamamanini sevdim
O kadar yakin o kadar candan
Ama bir o kadarda uzaktan bende bi hasret oluşunu sevdim
Sen benim olmadin ki
Ben senin başkalarinin olurkenki gozlerini sevdim
Hep ayni masumluğu
Yumusak ellerini birturlu tutamamayi sevdim
Ben hep senin yakinlarinda
Ama hiç yaninda olamamayi sevdim
Ben seni değil bitanem
Senin olamamayi sevdim
Bir şeyler yanliş gitti ya her seferinde
Ben tum yanlislarimin sen olmasini sevdim
Anla be gulumBen seni degil
Bunca yasadigim sensizligi sevdim
Oyle ki hep ona sarilip uyudum geceleri
Sevgisizdim onu sevdim
Ben bitanem, kimsenin sevemeyecegi kadar
Kendimden bile haberim olmadan
O kadar, iste o kadar delicesine sevdim
iki alyans
17 Şubat 2009 Salı
16 Şubat 2009 Pazartesi
serzeniş...


15 Şubat 2009 Pazar
SENİ SEVİYORUM!!
Ne Yapardım Ben...!

Niye düşündükçe herşey boş ve anlamsız? Şaşırıyorum çünkü bir insanın hayatını bir başka insan nasıl bu kadar değiştirebilir ki? Sen olmadan önce anlamsız mıydı hayatım? Değildi elbette. Belki hayatıma seninle birlikte yüklenen anlam, daha önce yaşanan herşeyi silip götürdü... Ne dersin ..?Doymak bilmeyen bebeklerin annesini gözlemesi gibi gözlüyorum bende seni.Sürekli senden gelecek bir haberi bekler durumdayım. Zamanı seninle nasıl geçireceğimi hayal eder durumdayım.Ne yaptın bana bilmiyorum. Aşksa aşk, sevdaysa sevda. Daha önce de yaşadım en koyu aşkları.. Ama bu başka bir şey. Hani aşktanda üstün diyeceğim, bir türk filminin kavuşamayan iki kahramanı gibi olacak. Bu da değil.Senden önce nasıl mutlu olurdum ben? Neler sevindirirdi beni? Yine aynı kitapları okurdum, yine aynı müzikleri dinlerdim. Ama senden sonra sanki hayatımda ilk kez müzik dinliyormuşum gibi geliyor. İlk kez bir kitabı elimden bırakmadan her satırını beynime kazıyarak okuyorum...
Ansızın hayatıma girdiğin o andan öncesi yok.. Daha ne olduğunu anlayamadan birdenbire doldun içime.. Teslimdim artık sana, Yüreğimle..!! Bedenimle..!!Ruhumla teslimdim.!! Varlığınla hayatımı değiştirmene seviniyorum; ama, Senden öncesini hatırlamayan ben gidersen ne yapacağım? Ya herşey tıpkı hayatıma girişin gibi yarım kalırsa? Gidersen ve ben yarım kalırsam herşey yabancı gelecek bana. Herşeyi yeniden öğreneceğim. Üstelik öğretmenim de olmayacak. Bunu yapabilir miyim bilmiyorum. Düşüncesi bile ruhumu karartıyor. Senden önce ne yapardım ben.? Nasıl mutlu olurdum.? Ya gidersen...!!?
Nasıl yaşarım ben senden sonra..!!?
Söylesene sevgili...!!!Ne yaptın bana...!!?....



Yasak ama; Sarıl bana

alıntı
ßir §özcüktür Asılı Durur Yüreğimde..


SeVda İkLiMiNdEn EsİnTiLeR
-
►
2010
(12)
- ► Aralık 2010 (2)
- ► Kasım 2010 (1)
- ► Ağustos 2010 (1)
- ► Temmuz 2010 (4)
- ► Haziran 2010 (2)
- ► Mayıs 2010 (2)
-
►
2009
(40)
- ► Aralık 2009 (1)
- ► Ağustos 2009 (4)
- ► Mayıs 2009 (5)
- ► Nisan 2009 (1)
- ► Şubat 2009 (23)
DiYaR-ı DeVa
